Ayhan Bora Kaplan suç örgütünün elebaşı, geçen yıl eylül ayında yüklü miktarda parayla yurt dışına kaçmak üzereyken yakalandı. Unutulmaz yakalanma anını anlatan Kaplan, şunları söyledi: “Araçtan iner inmez beni yere yatırdılar.” Kaplan, aracında bulunan 50 bin euronun hesabını verirken sıra dışı sözler söyledi. TRT genel müdürlüğü önünde çekilen ağır silahlı fotoğrafın sorulması üzerine Kaplan, silahları nasıl elde ettiğini söylemeyeceğini söyledi.
“GEÇ Mİ KALDIM?”
“Ayhan Bora Kaplan” suç örgütünden 28'i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü salonunda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuklu olmayan sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Duruşmada Bora Kaplan, suç örgütü lideri olmakla suçlanarak kendini savundu.
Kaplan, 8 aydır suçsuz bir şekilde cezaevinde kaldığını ve kendisine iftira atıldığını iddia etti.
Kaplan, Türkiye'den kaçmak üzereyken yakalandığı iddiasını reddederek, şunları söyledi: “Ben aptal mıyım? Neden bilet alayım? O gün ofisimden çıktığımda aracımı sürdüm. Havalimanına vardık. Bana ait olan aracımda yavaşladım ve silahlı kişileri gördüm, araçtan iner inmez beni yere yapıştırdılar” dedi.
50 BİN AVRO'YU BÖYLE SAYDI
Yurt dışına gittiği için aracında bulunan 50 bin avroyu yanına aldığını iddia eden Kaplan, iş adamı olduğu için bu paranın yanında olduğunu iddia etti.
“KİŞİSEL İLİŞKİLERİM ÖRGÜTSEL İLİŞKİLER OLARAK YANSITIYOR”
Kaplan, iddianamenin ön yargıyla hazırlandığını, gözaltına alındıktan sonra 8 saat ifade verdiğini ve savunmasının baskı altına alındığını savundu. Dava dosyasında yargılandığı sanıklardan bazılarını iş ilişkileri nedeniyle tanıdığını, kişisel ilişkilerinin ise örgütsel ilişki olarak iddianameye yansıdığını belirten Kaplan, savunmasını şöyle sürdürdü:
“Limon satarak işe başladım. Liseyi bitirdim ve kuruyemiş dükkanı açtım. Sonra bir arkadaşım bana 'Telefon işinde daha çok para var' dedi. Kuruyemiş dükkanını kapattım ve telefon dükkanı açtım. Daha sonra bir arkadaşım bana limon pazarında vergi levhası ve her şeyiyle bir yer satın aldı. Sonra 4 tane DVD satmaya başladım. “Birkaç yerde CD mağazaları açtım. Kardeşim de çalıştırdı. Korsan CD'ler çıkınca satışlar düştü. Daha sonra Merter'den aldığım kıyafetleri İstanbul'da satmaya başladım.”
“POLİSLER HALKIMI DÜŞÜRDÜ”
Bir süre sonra Ankara'da gece kulübü açtığını ve onun yerine ünlü sanatçıların sahneye çıktığını anlatan Kaplan, şöyle konuştu: “Sonra polisin anlamsız baskısı başladı. Polis geliyor, ardından genel bilgi toplamaya (GBT) başlıyorlar. 2 saat boyunca insanlardan bir şey içmeleri istenmiyor çünkü “Parayı ödemeden çıkıyorum, sağlığımı bozdular” dedi.
“BÜYÜK BİRADER” Sıfatı NEREDEN GELİYOR?
İddianamede adı geçen hiç kimseyle örgüt kurmadığını belirten Kaplan, şunları söyledi: “Ben yerleşik bir yer almadım, kimsenin yerine çökmedim.” dedi. Kaplan, telefon kayıtlarında geçen “ağabey” tabirinin kendisine ait bir sıfat olmadığını, gizli tanık ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını savundu.
TÜM CİNAYET SUÇLAMALARINI REDDETTİ
Kendisinin herhangi bir cinayet işlemediğini ve cinayete azmettirmediğini belirten Kaplan, 2016 yılındaki silahlı saldırıda hayatını kaybeden Mahfuz Tatar'ın emriyle suç örgütü mensupları tarafından öldürüldüğü iddiasını kabul etmedi. Bora Kaplan, Mahfuz Tatar'ın öldürülmesiyle hiçbir ilgisinin olmadığını ve yalan ifade vermekle suçlandığını iddia etti.
TRT ÖNÜNDEKİ FOTOĞRAFI SORULDUM: EKRANI ORTAYA ÇIKARDIM, LANET OLDUM
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi gecesi TRT Genel Müdürlük binası önünde çekilmiş fotoğrafını hatırlayarak, “TRT'ye gittiğinizde uzun namlulu silahları nereden buldunuz?” Kaplan sorulduğunda silahları nasıl elde ettiğini söyleyemediğini söyledi. Bora Kaplan şöyle devam ediyor:
“15 Temmuz'da herkesi toplayıp sokağa davet ettim. Sonra TRT'ye gittim. Tanıdık, tanımadığımız kişiler fotoğraf çekiyordu, bana da gel dediler, ben de çocuklarıma hatıra olsun diye o meydana girdim. Sonra lanetlendim, karşı çıkanlar, sözde gazeteciler benden 'Soylu'nun gizli adamı' diye bahsetmeye başladılar.
“SÜLEYMAN SOYLU”NUN SORUSUNA CEVAP VERDİ
Kaplan, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile de herhangi bir bağlantısının bulunmadığını ifade etti.
“Ayhan Bora Kaplan” diye bir suç örgütünün olamayacağını savunan Kaplan, şunları söyledi: “Çevremde bana ailem dışında kimse 'Ayhan' demiyor, bana hep 'Bora' diyorlar. Amcam bana Ayhan demek istedi ama o da İşe yaramadı mı? Daha sonra kimliğime Ayhan ismini eklemek istedim ama avukatım bana sabıka kaydımın olduğunu söyledi.” “Bu kadar çelişki yaratmayalım” dedi. dedi. (AA)